Create Your Glitter Text

www.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.wswww.bigoo.ws
Glittery texts by bigoo.ws


   
 
  KASABAMIZ ŞAİRLERİ AŞIKLARI

Kasabamızin güzide şairleriden biriside  Hanifi KOLUKISA'dır; şairimiz 1981 yılında kasabamızda doğup ilk ve orta öğrenimini yine kasabamızda tamamlamış olup lise eğitiminiise Afşin ilçemizde tamamlamıştır. daha sonra 2003 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü kazanmı olup 2007 yılındada buradan mezun olmuştur halende kasabamız ilköğretim okulun da vekilöğretmenlik yapmakta dır.                                                   





                                                       ABİDİN DESTANI
                                              Toprak eşip su çıkarmak görevi,
                                              Hergün birtarlayı deler Abidin,
                                              Beş yıl oldu corlavıg'da terevi,
                                              Boynu bükük  yalız gılar Abidin,

                                              Varı yoğu ne var ise Derindere'de,
                                              Dünya onun bir su çıksa Allah verede,
                                              Galıç şöyle dusun eldiveni nerede,
                                              Clbak elle tiken yolar Abidin,

                                              Evinen barkınan belli dadı yok,
                                              Gam gasafet çile bak ne kadar çok,
                                              Üç gün aç gezerdi birgün dok,
                                              Çatlamış dodağın yalar Abidin,

                                              Üzülsede belli etmez derdini,
                                              Namaz gılar guran okur döker gurdunu,
                                              Arkasından it ulusa dönmez ardını,
                                              Halal olsun genede güler Abidin,

                                              Sattı savdı tarla takım bağını,
                                              Bir motor aldı ki hurda yığını,
                                              Yağı akar eksik etmezyağını,
                                              Günde üçyol motor ailer Abidin,

                                              Enter yörüdü mü düşer önüne,
                                              Kimseleri yakın etmez yanına,
                                              Neşelenir onun kör dumanına,
                                              O daşı bu daşa çalar Abidin,

                                              Birgün Guz'a birgün say'a gediyo,
                                              Borcu varsa tarla satıp ödüyo,
                                              Tastınan tavaynan gavga ediyo,
                                              Yakın olmanm vurdumu çeler Abidin,

                                              Corlavığın suyu gimi çağlıyo,
                                              Görennerin yürani dağlıyo,
                                              İki gözü iki çeşme ağlıyo,
                                              Gözlerini börküyle siler Abidin,
                            
                                              Hergün gün doğmadan evden çokıyo,
                                              Odunu çeşen yok yalız yıkıyo,
                                             Üç günde kellem gadar bir daş söküyo,
                                             yedi günde ikiye pöler Abidin,


                                              Avradıynan bir gün olsun annaşamadı,
                                              Omar'ınan sohbet edip dinneşemedi,
                                              Haldan annar biriyinen dilleşemedi,
                                              Derdi gundak yapar beler Abidin.

                                              Yaptığı iş yolunda giderse yaver
                                              Ehli muhabbedde sohbeti sever,
                                              Sevdiği adamı över de över,
                                              Misafiri uğurlarken meler Abidin.

                                              Corlavıgda büyüdü köy olur belki,
                                              Tam bir lümünelik seçmedir halkı,
                                              Oruçsuz namazsız öyle bir yılki,
                                               Ramazan davulu çalar Abidin.

                                               Aaşamadar didin dırnag yoruldu,
                                               Eve geldi ev halkına darıldı,
                                               Aç susuz ceketinin ganadına sarıldı,
                                               Rüyadan rüyaya dalar Abidin.

                                                     EŞFATMA BACIMA MEKTUP

                                              GIZ SANA DİYOM EŞFATMA BACI,
                                              YUSUP EMMİM BOĞAZINA GINNAP ATTIMI?
                                              O GOCA İSMALİN YETİP DE GÜCÜ,
                                              HEM EVİ HEM MOTURU SATTIMI?

                                              SARI İT YAN GIRIP İŞEDİ Mİ DUVARA?
                                              O İSMAHAL DAHA GEZİYOMU AVARA?
                                              NE YİYİP NE İÇERSİZ BU ARA?
                                              ALMANYADAN GELEN PARA BİTTİMİ?

                                               ELİNİZDEKİ KERİZLER NİC'OLDU?
                                               DİBİNİZDEKİ FARIZLAR NİC'OLDU?
                                               İŞE YARAMAZ HORUZLAR NİC'OLDU?
                                               OYLE VAHTI DAMA ÇIKIP ÖTTÜ MÜ?

                                               ABİDİN'İN OMAR'I GANDIRDIYDIN YA
                                               BOŞ BELEŞ MOTURA BİNDİRDİYDİN YA
                                               KÖYE VARIP AŞŞAYA İNDİRDİYDİN YA,
                                               EDİGO DE YALANINI YUTTUMU?

                                               AŞIK CÜMA PARA İSTER VERDİN Mİ?
                                               BİN TÜRLÜ YALANI BİR ARIYA DERDİN Mİ?
                                               SON ZAMANDA CÜMA'MMİMİ GÖRDÜN MÜ?
                                               GIŞLADAKİ GEMİLERİ BATTI MI?


ÖZDEN ÖTEYE

Eğer zaman durup yer gelir ise,
Söze söz katarım sözden öteye.
Hele de hâlimden bir bilir ise
Öze öz katarım, özden öteye.

Her nefer şaşıracak, şaşacak cihan,
Yarış edip hedeflere koşacak bir an.
Her türlü engele hazırız her an
Geçemezler bizi, bizden öteye.

Kâbus olsa bile geceler bize,
Dünya âlem sonunda gelirler dize.
Böbürlenip kanaat etmezsen aza
Bir çul bile bulamazsın, bezden öteye.

Kendine gel ey mahlûkat, kendine gel sen,
Bırak sağı solu da kendine gül sen.
O biçâre gönlünden Allah’ı silsen,
Yokuş olur yollar, düzden öteye.

Sabredip selâmeti bekleyin her an,
Ne diyor, ne söylüyor dinleyin Kur’an.
Bir an kalbi zikrîye daldığın zaman
Haza haz katılır, hazdan öteye.

EFKÂRLI

Ne zaman ayrılsam sıladan
Dostlarım gözümde, tüter efkârlı.
İnsanın farkı kalmaz köleden,
Hayat zindan, ömür biter, efkârlı.

Dost acı konuşsa gider ağrıma,
Taş değmiş gibi olur bağrıma,
Ayrı düşsem dosttan, yine böğrüme
Hasret acı acı batar efkârlı.

Yârin duruşunda bir mâna gizli,
Siyahtır saçları, hem elâ gözlü
Hoştur muhabbeti, hem açık sözlü
Cânanım kaşları, çatar efkârlı.

Bir yanda acı çeker edâlı gül,
Ne sevin haline ne de hep üzül.
İçin dökemiyor çileli bülbül
Daldan dala uçar öter efkârlı.

Kalbim kırık, vücudum yorgun,
Olmayacak hayale dalarım her gün
Dertli bu gönlüm hayata dargın
Ağlar Hanifi her gece, yatar efkârlı.

 AKLIMA DÜŞTÜ

Düşünürken derin derin bir gece,
An be an mâzi aklıma düştü.
Hayat var ya ne gerek var kırbaca,
Dünyanın darbesi aklıma düştü.

Dostların özlemi ateştir bende,
Durmamak şartıyla yanar bedende
Ateşim düşürecek ilaçlar sende
Sevginin o dozu, aklıma düştü.

İnsan ölmez imiş, ölünce,
Çünkü mazi mırıldanır, kendi dilince
Kulağıma yanık türkü gelince
Mahzûni’nin sazı, aklıma düştü.

Her taraf kaldırım betonla dolu
Özgürlük istiyor kara bir çalı
Zihnimde kokuyor Binboğa gülü
Kızılcığ’ın Guzu, aklıma düştü.

 BULAMADIM

Zifiri karanlıkta haykırdım göğe,
Sesime ses verecek, ses bulamadım.
Sürünerek vardım, yaslandım dağa,
Susadım su içecek, tas bulamadım.

Gurbet elden yâre selam eyledim,
Mektup attım, üç beş kelâm eyledim
Hasreti büyüttüm, elem eyledim
Yârdan cevap gelmez, dost bulamadım.

Hanifi haber verir erdiklerinden,
Şaşar oldum doğru bildiklerimden
Gerçek dosttur diye sevdiklerimden
Hissime karşılık, his bulamadım.

 DEĞİŞMİŞ

Beklediğim gibi çıkmadı okul,
Üniversite değişmiş, hoca değişmiş.
Bu devirde boşanan çok, ermiyor akıl,
Karılar değişmiş, koca değişmiş.

Estetik yaptırıp burun kısalttık,
Yamuk yumuk suratları düzelttik
Kemik eklettirip boyu uzattık
Uzun boy değişmiş, cüce değişmiş.

Nazı yok güllerin, bülbül ötmüyor,
Sevda dağa çıkmış, aşkı gütmüyor,
Artık aşka yanan gönül tütmüyor
Aşk ateşi değişmiş, baca değişmiş.

İngilizce, Fransızca Türkçe’ye doldu
Öz Türkçe Türkçe’yi böldü ha böldü
Kelimenin âkıbeti “sel” oldu
Cümleler değişmiş, hece değişmiş.

Bu fâni dünyaya kimler gelmişti?
Hayat tiyatroydu, kim rol almıştı?
Hanifi’ye tiyatrodan yer ayrılmıştı
Lobiler değişmiş, loca değişmiş.

 BENİ YARALAYAN KÜLMÜŞ MEĞERSE

Buldum zannettiğim o saf dostluklar,
Çocuklukta balam, kalmış meğerse.
Silinmez bildiğim pembe düşümü
Sahtekâr rüyalar, silmiş meğerse.

Hayatı yeşerten sevgi suyudur,
Sevgisiz bir hayat dipsiz kuyudur
Sevgi sökülmez bir ağaç soyudur
Mecnun’u yaşatan, çölmüş meğerse.

Kalbi hain, yüzü dost görünenler,
Menfaat kumaşı, şal bürünenler,
Şeytan işi riyâ misk sürünenler,
Kalplere hükümdar, olmuş meğerse.

Hanifi yıprandı sahte dostluktan
Ortalık geçilmez oldu pislikten
Kokladığım çiçek, som hasislikten
Beni yaralayan, gülmüş meğerse.

 BAKTIM UFUKLARA UZUN BİR MÜDDET

O güzel hasretim düştüler suya,
Görünmez ettiler sürdüler boya
Bekledim günlerdir gelirler diye
Baktım ufuklara uzun bir müddet.

Dünyanın oyununa nasıl da kandım,
Yıktım çehrelerimi kalmadı bendim
O güzel umutlar gelecek sandım
Baktım ufuklara uzun bir müddet.

Bunca yoldan sonra tutmaz dizlerim,
Bilsen o günleri nasıl özlerim,
Sadece bir noktada kaldı gözlerim
Baktım ufuklara uzun bir müddet.

Dayan gönlüm dayan, biraz da sabret
Bir gün bu kâbuslar bitecek farz et,
Bir yanda gerçekler, bir yanda gaflet
Baktım ufuklara uzun bir müddet.
 







                                                          GÖKSUN LÜGATI

                                          
(Merhum Üstad Hayati Vasfi Taşyürek’e İthaf )

                                          Çamaşırhane “donnuk” bulaşık yeri “cağ “
                                          Maviye “gö” beyaza “apbağ”
                                          Çatısız eve “dam” üstünde “loğ”
                                          Zehire de “ağ” derler bizde

                                           Köpege “it” , yavrusu “enik”
                                           Kediye “püsük” katıra “görük”
                                           Kabıza “peklik” ishale “ötürük”
                                           Dam kenarına “süük”derler bizde

                                           Kumaşa “pırtı” iç çamaşıra “don”
                                           Atlete “köynek” elbiseye “fiston”
                                           Duşa “çimmek” salğına “gıran”
                                           Bakır tabağa “sahan “derler bizde

                                           Kadın “avrat”tır eşiyse “gişi”
                                           Nineye “ebe” amcaya “emmi”
                                           Komşuya “gonşu” halaya “bibi”
                                           Şimarana “şimrime !” derler bizde

                                           Zayıfa “illengeç” balkona “örtme”
                                           Cimriye “mırhız” kepçeye “çomça”
                                           Perişan “sünepe” tepsiye “sini”
                                            Aileye de “horanta” derler bizde

                                            Patates “kerto” camlar “cıncık”
                                            Sahura “zöhür” çizğiye “cızzık”
                                            Tomruğa “zomp ”başörtü “yâlık”
                                            İzmarite de “vızzık” derler bizde

                                           Etli yemek “sulu” çorbaya “şora”
                                           Patlıcana “baldırcan” çöreğe “kömbe”
                                           Mısır ekmeği “taptabu” döğmeye “yarma”
                                           Yoğurtlu yarpuza “toğa” derler bizde

                                           Tavuk kuluçkada “gurk” civcive “cücük”
                                           Mandaya “camuz” yavrusu “boduk”
                                            İyiyse “oflaz” ince bulgur “setik”
                                           Pamuğa da “pambık” derler bizde

                                            Lahana “ilehana” limona “leymun”
                                            Ekşiye “eşki” reyhana “ırahan”
                                            Helvaya “havla” nadasa “velhan”
                                            Mal gübresine “akmun” derler bizde

                                            Tahta terlik “habbap” karşı söz “çemkirme !”
                                            Süt-yoğurt “ağartı” tencere “kuşgana”
                                            Yük aracına “geçgele” taklit “ökünme”
                                            Kamuoyuna da “el-âlem”derler bizde

                                            “dert !” deyince “marat!” tuvalet “hacet”
                                            Sırt çantasına “gazan gabı” ele muhtaç “muhanet”
                                            Feraceye “ızar” rezil olmak “malamat”
                                             Hevesi kaçınca “sıtkım sıyrıldı” derler bizde

                                             Sulu aşa “lepe” gölgeye “duluk”
                                             Saf adam “pehlül” dişiye “gancık”
                                             Kümese “tünek” çürüğe “uluk”
                                             Sebze yerine “avarlık” derler bizde

                                             Baklavaya “paklavu” elmaya “alma”
                                             Sıcak “ısıcak” küçük baltaya “çalta”
                                             Yabancı “yadırğı” mısır lepesi “basta”
                                             Buğday ölçeğine “silme”derler bizde

                                             Dişi ata “kısrak” böceğe “böcük”
                                             Birdahaya “galan” doğruya “essah”
                                             Naneye “yarpuz” giyeceğe “esbap”
                                             Çocuk severken de “ırık” - “tombak” derler bizde

                                             Çuvala “seklem” fark etmeye “teh düşmek”
                                             Nemli tarla “darbız” şerbete “şirincelik”
                                             Ondan sonra “imi dime” tamamen “bi demlik”
                                             Ahır penceresine “temek” derler bizde

                                             Karlı-pekmez "garsambaç" çoban "sığırtmaç"
                                             Sıpaya "kürrük" gübrede oynanan "köküç"
                                             Oklava "oklâç" çeviren "evreeç"
                                             Pekmezli tatlıya "omaç" derler bizde

                                              Mutfak "ocaklı yer" yumurta “bıdık”
                                              Şekli bozuk "meymenetsiz" kadın küfrüdür "yoluk"
                                              Söz bilmeze "elevetsiz" kiler "zahralık"
                                              Kızdırırsan "batasıca !" derler bizde

                                              Şimale “guz”,damada “güvâ”
                                              Boğulma “bosukma” kaburgaya “eyâ”
                                              Gözetmeye “kişifleme” sıkışınca “gısıkma”
                                              Canı sıkılınca da “dışlığım gelmiyo !” derler bizde

                                               Mustafa’ya “musduk” ayşeye “anşa”
                                               Garibana “sefil” babaya “ağa”
                                               Dağların şahıdır ahh! şu “Binboğa”
                                               Göksun’a hep “Gösün” derler bizde

                                               Hasretin düştü de herşeyden ayrı
                                               "Arı-sili" olmuşsa gamsızım gayri
                                               Yazmakla bitiremem bu “menşur” diyarı
                                               "Gına getirme"den; dillen !,şahlan ! bari

                                                YAZAN : M.Coşkun KALE (06.03.2006 )














BİR SEVDADIR BÜYÜKKIZILCIK
 
DUYURU PANOMUZ
 
SİTEMİZE HOŞGELDİNİZ

BÜYÜKKIZILCIK KASABASI

*
...

****TÜM YENİLİKLERİMİZLE ARTIK GOOGLE ARAMA SAYFASINDA YERİMİZİ ALDIK ...*
****LÜTFEN TÜM SAYFALARIMIZI İNCELEYİNİZ..



****HANİFİ KOLUKISA'NIN HÜZÜNLÜ NAĞMELER ADLI ŞİİR KİTABINI OKUDUNUZ MU...


----------------

KASABAMIZIN YENİ BELEDİYE BAŞKANI BAYRAM İNCE OLMUŞTUR...

****BÜYÜKKIZILCIK SAĞLIK OCAĞI MESAİ SAATLERİ İÇERİSİNDE 0344 735 20 70 NUMARALI TELEFONLA HİZMET VERMEKTEDİR...*

****HİLMİ TELCİ'NİN ZEMHERİ ADLI ŞİİR KİTABINI OKUDUNUZ MU? www.hilmitelci.tr.gg ADRESİNDEN ULASABILIRSINIZ.*
----------

http://buyukkizilcikkasabasi46.tr.gg/

SON DAKİKA HABERLER
 
BÜYÜKKIZILCIK SOHBET
 
RESMİ KURUMLAR
 
 
Bugün 7 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!


BÜYÜKKIZILCIK KASABASI ARTIK İNTERNETTE....http://buyukkizilcikkasabasi46.tr.gg/ bkizilcik@windowslive.com
Cool Graphics Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol